BAŞKA DALDA VURULMAK

BAŞKA DALDA VURULMAK

902 1600 Muhammet Durmuş

Arastadan geçerdik, kabul edilmiş dualardan
Gülümseyen çocuğun üvey sevinci
Kolayca seçilirdi kalabalık salkımında
Pikapta unutulan şarkılar çalardı
Gölgemizi çekiştirirken güneş 

Toprağın üstünde uyumak ne güzeldir
Gönlünden geçeni birden söylemek
Tezgahına gelmeden yaşamak hiç kimsenin
Oysa açık yaralarla dalıyorum denize
Bir yonga gibi koparak dünyadan
Kalemim şiirle övünmüyor çünkü
Çağırmıyor beni soluğumla eren çağla
Çözülüyor iskeleden kader ve serzeniş
Bu iğne oyaları senin 

Asma yaprağı koz burada, üzümler koruk
Üstüme doğrulttuğun bakışlar
Kılıç gibi saplanıp kaldı kaburgamda
Ben böyle yorulmadım yağmurla vurulmaktan
Başaltına saklanmadan sağ çıktım
Bütün fırtınalardan

Kurduğum hayaller
Beni soruşturdu kapı önlerinde
Anladım, ilkbahar zor sonbahardan
Hatıraların ocağı içindi bütün ormanlar
Yarın ne diri ağaçtı ne güzeldi yangını
Gece gündüz onu izledim 

Düz ovada sesini arıyor yankısıyla cıvıldaşan
Bir başına kaldıkça hamarat
Bir başına kaldıkça indiriyor vitrinden kendini
On beşinde ruj, sigarayla çıkılan balkon
Camekanla çevriliyor otuzda
Bir dostluğun bir sevdanın bitişi
Ağarmış kusur, soframdayken hâlâ 

Ne güzeldir şimdi
Büyük yastıklara gömerek unutmak başını
Unutmak, görmezden geldiğin gölgemi
Gömleğinden önce dizleri çözüleni unutmak
Donan ter gibi saçlarımdan tutup
Bataklığına çekmişti beni 

Şimdi
Israrın ipini bırakıp gemileri söndürmek,
Maaş bordroları
Ve çalışma saatleriyle sevişmek ne güzeldir! 

Leave a Reply