1.Köpük
Bekleyeni çoğaldıkça yolu uzayan bir ölüdür kalbim
Yüzüm, her gece evine iş getiren cenaze ağlayıcısı
Beni kimse tanımıyor, belki bundan
Bir cesede yakışmıyor gözlerim hâlâ
Sürekli aynı şeyi yazmamı tekrar sanmanızdaki hata
Neye benzeyeceğimin kanıtıyla yaşamamdan
Neye benzetirler beni
Yarış başlamadan çatlayan atlardan
Yalnızca kırılışı işitilen bir kemandan başka
2.Ter
Ben bir kusuru büyüttüm görsünler diye
Sen şakağına dayadığın silaha düşman bekledin
Yorgunluğun bundandı her gece, uyusan
Rüyalarında birdenbire yürümeyi unutan çocuklar
Arkanda dipsiz dünya, içinde sargılı bir yol
Debelendinse de çıkamadın
Yoğrulduğun çamurdan
Kızgınsın, ölümünü insanlara alıştıran o hastalığa
Yine de aklın, ilaçla gelen meyvede kaldı
Vaadin boş koridorunda yankılandı duyduğun son ses
Buruşmuş poşetler gibi asıldın kapılarda
Şimdi, büyütüp paylaşırım diye diktiğin ağaçlarla doldu için
Adımını attığın yer pişmanlık
Üstelik dört duvara döndü azgın yaprakları hepsinin
Bir yol var diyorsun kendine
Her sabaha sesiyle uyanıyorsun
Büyük umutlarla koşuyorsun kıyısına nehirlerin
İçinde kendi içini kemiren bir telaş
Yüzme bilmiyorsun
3.Kan
Ellerimiz dizlerimize düştü bazı geceler
Başımızı seller aldı rüzgarlar biçti
Sayıca azalarak çoğaldık yalnızlığa
Belki yıllar sonra
Ne senden ne benden
Oturup iki adamdan bahsettik
Bu fena
Leave a Reply