Köprüde intihara hazır birtakım adamlar seni sordu
Ben büyük bir hışımla gelip onları sana sordum
Birbiri ardınca boşalıverdi dizlerim, peşin sıra koşmaktan
Dedim, zayıf bir ihtimaldir bundan sonra onu görmek. Ve ekledim:
Kendini öldürmek, daha şiddetli bir intihar mıdır, doğmaktan?
Kundaklara sarılıp sarmalanır geceden bir bebek
Umutlar dikilir çabucak eriyen bir pastaya
Üç, beş ve on beş birden mumlar üflenir
İnsan, ağır usturalarla bilenir büyümek istediği an
Ucu görülmeyen merdivenlerde bir basamak oluverir
Hızlıca çıkılırken basılmayı unutulan.
Kim kazanır bu duruşmada
Bunu kimse söylemedi ben kendim düşündüm
Nasıl aşık olur küçük eller büyük paralara
Nafakadan mı düşülür birkaç öpücük, gülüşmeler ve merhamet
Sonuç: insan kendini ancak haftasonu görebilir.
Yüzüm çöktü
Yüzüm, dağılan imparatorluklar gibi
Uğruna kan dökmeye değmez çorak topraklar gibi alnım.
Oysa ben, böyle miydim seni ilk gördüğümde
Gözlerimi sahipsiz çantalar gibi Kadıköy metrosunda unuttum
Nerdesin?
Adını dahi bilmediğim yerlerde mi?
Durdukça kahroluyorum, koştukça buğulanan sesin
Ülkendir yüzüm, kalbim bir kaos memleketi
İçimde bombalar patlıyor, güvende misin?
Leave a Reply