herkes her gün büyüdü görünsün diye zerre
bütün yüzler kayboldu gözümün alnacında
sesin kanadı kırık, başkaldıran us sersem
susmaya yemin etsem kuş dilimin ucunda:
kalbim tarumar olur kuşkudan kopan tüyle
hep ben düşeyim diye eğimli dönme dolap
ah tevekkül olsan da olmasan da bir zira
doğruldukça enseye şaplak atıyor çalap
söğüt gölgesi, şehir, selenga, şan zelize…
soluklandığım yere değen tenim değildi
rüzgârlı çayırlarda harmandı binbir heva
kucağımda harlanan o yar benim değildi
zehri yutmadan önce kafamın içinde kuş
reddetmedi rahmini gümbürdeten ikizi
gün doğmadan haddini aşan kurumlu şair
kâğıda vuran her söz ebedi yara izi
fiyakalı giyinmiş kelimeler ucube
şair birden uyanır şiirler çünkü yarım
binlerce renk işleyip karıştım masallara
muntazam bir kuş çizsem uçurumdan toplarım
Leave a Reply